Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Español - Inglés
Ocultar la historia
Historia detallada
Eliminar
Historia :
analogies
armoured wheeled vehicle
sneck drawing
hatalı tahminde bulunmak
adepte de la terre plate
boyunun ölçüsünü almak
hard return
opera binası
in pocket
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Historia
Frases
Significados de
"in pocket"
en diccionario turco inglés : 4 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Idioms
1
Idioms
in pocket
expr.
cepte
2
Idioms
in pocket
expr.
cebe koymuş
3
Idioms
in pocket
expr.
cebinde para olan
4
Idioms
in pocket
expr.
cebi dolu
Significados de
"in pocket"
con otros términos en diccionario inglés turco: 140 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
General
1
General
be in pocket
v.
kar etmek
2
General
have somebody in one's pocket
v.
parmağında oynatmak
3
General
put someone in one's pocket
v.
parmağında oynatmak
4
General
put money in one's pocket
v.
cebine para koymak (harçlık vb.)
5
General
put one's hand in one's pocket
v.
elini cebine koymak
6
General
put one's hand in one's pocket
v.
elini cebine sokmak
7
General
in his/her/your pocket
adv.
cebinde
Colloquial
8
Colloquial
is that a (something) in your pocket or are you just pleased to see me [cliché]
expr.
cebinde (bir şey) mi var yoksa beni gördüğüne mi heyecanlandın
9
Colloquial
is that a (something) in your pocket or are you just pleased to see me [cliché]
expr.
cebinde muz, silah, salatalık mı taşıyorsun yoksa beni gördüğüne çok mu sevindin
10
Colloquial
is that a (something) in your pocket or are you just pleased to see me [cliché]
expr.
cebinde (bir şey) mi var yoksa beni gördün diye ereksiyon mu oldun
Idioms
11
Idioms
pill-in-the-pocket
n.
yanında ilaç taşıma
12
Idioms
pill-in-the-pocket
n.
yanında reçeteli ilacını taşıma
13
Idioms
pill-in-the-pocket
n.
bir belirti olduğunda almak üzere yanında ilaç taşıma
14
Idioms
pill-in-the-pocket
n.
bir belirti olması halinde almak üzere ilacını cebinde taşıma
15
Idioms
pill-in-the-pocket
n.
sürekli ilaç taşıma
16
Idioms
have money burning a hole in (one's) pocket
v.
para harcama isteği duymak
17
Idioms
have money burning a hole in (one's) pocket
v.
cebindeki/elindeki parayı tutamamak
18
Idioms
have money burning a hole in (one's) pocket
v.
cebindeki/elindeki parayı illa harcamak
19
Idioms
have money burning a hole in (one's) pocket
v.
cebinde para durmamak
20
Idioms
have money burning a hole in (one's) pocket
v.
har vurup harman savurmak
21
Idioms
have money burning a hole in (one's) pocket
v.
cebi delik olmak
22
Idioms
carry a rope in (one's) pocket
v.
(kağıt oyunlarında) şanslı olmak
23
Idioms
carry a rope in (one's) pocket
v.
(kağıt oyunlarında) ballı olmak
24
Idioms
have someone in one's pocket
v.
birini avucunun içine almak
25
Idioms
live in someone's pocket
v.
biriyle iç içe olmak
26
Idioms
be in one's pocket
v.
birinin kontrolünde olmak
27
Idioms
be in the pocket of someone
v.
birinin avucunun içinde/parmağında oynatılıyor olmak
28
Idioms
live in someone's pocket
v.
birisine maddi yönden bağımlı olmak
29
Idioms
have someone in one's pocket
v.
birini parmağında oynatmak
30
Idioms
live in someone's pocket
v.
biriyle çok yakın ilişkiler içinde olmak
31
Idioms
be in someone's pocket
v.
birinin avucunun içinde/parmağında oynatılıyor olmak
32
Idioms
be in the pocket of someone
v.
birinin kontrolünde/etkisi altında olmak
33
Idioms
be in somebody's pocket
v.
birinin avucunun içinde/parmağında oynatılıyor olmak
34
Idioms
be in somebody's pocket
v.
birinin kontrolünde/etkisi altında olmak
35
Idioms
be in someone's pocket
v.
birinin kontrolünde/etkisi altında olmak
36
Idioms
have something burning a hole in your pocket
v.
cebi delik olmak
37
Idioms
money burns a hole in someone's pocket
v.
cebi delik olmak
38
Idioms
have a death adder in one's pocket
v.
cebinde akrep olmak
39
Idioms
put one's hand in one's pocket
v.
cüzdanına davranmak
40
Idioms
have a death adder in one's pocket
v.
cebinde akrep beslemek
41
Idioms
be in one's pocket
v.
denetimi altında olmak
42
Idioms
put one's hand in one's pocket
v.
elini cebine atmak
43
Idioms
have a death adder in one's pocket
v.
günahını vermemek
44
Idioms
put your hand in your pocket
v.
hayır kurumuna vb bağışta bulunmak
45
Idioms
money burns a hole in someone's pocket
v.
eline geçen parayı hemen harcayan birisi olmak
46
Idioms
burn a hole in the pocket
v.
para suyunu çekmek
47
Idioms
have someone in one's pocket
v.
(biri) cebinde/avucunun içinde olmak
48
Idioms
be in the pocket
v.
ritmik olarak tamamlayıcı olmak
49
Idioms
be in the pocket
v.
ritmik olarak birbirini bütünlemek
50
Idioms
be burning a hole in (one's) pocket
v.
cebi delik olmak
51
Idioms
be burning a hole in (one's) pocket
v.
cebinde durmamak
52
Idioms
be burning a hole in (one's) pocket
v.
çarçur olmak
53
Idioms
be burning a hole in (one's) pocket
v.
elinden/cebinden akıp gitmek
54
Idioms
be burning a hole in (one's) pocket
v.
elinden/cebinden uçup gitmek
55
Idioms
be burning a hole in (one's) pocket
v.
suyunu çekmek
56
Idioms
be burning a hole in (one's) pocket
v.
nereye harcayacağını şaşırmak
57
Idioms
be burning a hole in (one's) pocket
v.
harcamak için yanıp tutuşmak
58
Idioms
be burning a hole in your pocket
v.
cebi delik olmak
59
Idioms
be burning a hole in your pocket
v.
cebinde durmamak
60
Idioms
be burning a hole in your pocket
v.
çarçur olmak
61
Idioms
be burning a hole in your pocket
v.
elinden/cebinden akıp gitmek
62
Idioms
be burning a hole in your pocket
v.
elinden/cebinden uçup gitmek
63
Idioms
be burning a hole in your pocket
v.
suyunu çekmek
64
Idioms
be burning a hole in your pocket
v.
nereye harcayacağını şaşırmak
65
Idioms
be burning a hole in your pocket
v.
harcamak için yanıp tutuşmak
66
Idioms
be in pocket [uk]
v.
kar etmek/zararda olmak
67
Idioms
be in pocket [uk]
v.
cebinde para kalmak/parasız kalmak
68
Idioms
burn a hole in (one's) pocket
v.
(birinin) parasını/elindekini avucundakini/cebindekini tüketmek
69
Idioms
burn a hole in (one's) pocket
v.
(birinin) ceplerini boşatmak
70
Idioms
burn a hole in (one's) pocket
v.
(birinin) parasının suyunu çektirmek
71
Idioms
have in pocket
v.
parmağında oynatmak
72
Idioms
have in pocket
v.
avucunun içine almak
73
Idioms
have in pocket
v.
tamamen kontrolü altında olmak
74
Idioms
live in (one's) pocket
v.
biriyle iç içe olmak
75
Idioms
live in (one's) pocket
v.
biriyle çok yakın ilişkiler içinde olmak
76
Idioms
live in (one's) pocket
v.
dip dibe yaşamak/çalışmak
77
Idioms
live in (one's) pocket
v.
etle tırnak gibi olmak
78
Idioms
live in (one's) pocket
v.
içtikleri su ayrı gitmemek
79
Idioms
live in (one's) pocket
v.
yapışık ikizler gibi yaşamak
80
Idioms
live in (one's) pocket
v.
birisine maddi yönden bağımlı olmak
81
Idioms
money burns a hole in (one's) pocket
v.
cebi delik olmak
82
Idioms
money burns a hole in (one's) pocket
v.
eline geçen parayı hemen harcamak
83
Idioms
money burns a hole in (one's) pocket
v.
para cebinde durmamak
84
Idioms
money burns a hole in (one's) pocket
v.
para geldiği gibi gitmek
85
Idioms
money burns a hole in (one's) pocket
v.
parasının suyunu çektirmek
86
Idioms
money burns a hole in (one's) pocket
v.
eline geçen tüm parayı harcamadan duramamak
87
Idioms
money burns a hole in pocket
v.
cebi delik olmak
88
Idioms
money burns a hole in pocket
v.
eline geçen parayı hemen harcamak
89
Idioms
money burns a hole in pocket
v.
para cebinde durmamak
90
Idioms
money burns a hole in pocket
v.
para geldiği gibi gitmek
91
Idioms
money burns a hole in pocket
v.
parasının suyunu çektirmek
92
Idioms
money burns a hole in pocket
v.
eline geçen tüm parayı harcamadan duramamak
93
Idioms
money burns a hole in your pocket
v.
cebi delik olmak
94
Idioms
money burns a hole in your pocket
v.
eline geçen parayı hemen harcamak
95
Idioms
money burns a hole in your pocket
v.
para cebinde durmamak
96
Idioms
money burns a hole in your pocket
v.
para geldiği gibi gitmek
97
Idioms
money burns a hole in your pocket
v.
parasının suyunu çektirmek
98
Idioms
money burns a hole in your pocket
v.
eline geçen tüm parayı harcamadan duramamak
99
Idioms
put your hand in your pocket [uk]
v.
elini cebine atmak
100
Idioms
put your hand in your pocket [uk]
v.
para vermek/harcamak
101
Idioms
in one's pocket
expr.
avucunun içinde
102
Idioms
have something burning a hole in your pocket
expr.
harcanacak para cepte durmaz
103
Idioms
in one's pocket
expr.
nüfuzu altında
104
Idioms
in (one's) hip pocket
expr.
(birinin) kontrolünde
105
Idioms
in (one's) hip pocket
expr.
(birinin) maşası olmuş
106
Idioms
in (one's) hip pocket
expr.
(birinin) avucunun içinde
107
Idioms
in the hip pocket of (someone)
expr.
(birinin) kontrolünde
108
Idioms
in the hip pocket of (someone)
expr.
(birinin) maşası olmuş
109
Idioms
in the hip pocket of (someone)
expr.
(birinin) avucunun içinde
110
Idioms
in someone's hip pocket [us]
expr.
tamamen birinin kontrolünde
111
Idioms
in someone's hip pocket [us]
expr.
avucunun içinde
112
Idioms
in one's pocket
expr.
yakınlık içinde
113
Idioms
in one's pocket
expr.
karşılıklı güven içerisinde
114
Idioms
in one's pocket
expr.
müşterek
115
Idioms
in (one's) pocket
expr.
(birinin) kontrolünde
116
Idioms
in (one's) pocket
expr.
(birinin) cebinde/avucunda
117
Idioms
in somebody's pocket
expr.
birinin avucunun içinde
118
Idioms
in somebody's pocket
expr.
birinin kontrolünde
119
Idioms
in somebody's pocket
expr.
birinin etkisinde
120
Idioms
in somebody's pocket
expr.
birinin nüfuzu altında
121
Idioms
in someone's pocket
expr.
birinin avucunun içinde
122
Idioms
in someone's pocket
expr.
birinin kontrolünde
123
Idioms
in someone's pocket
expr.
birinin etkisinde
124
Idioms
in someone's pocket
expr.
birinin nüfuzu altında
125
Idioms
in the pocket of (someone)
expr.
(birinin) avucunun içinde
126
Idioms
in the pocket of (someone)
expr.
(birinin) kontrolünde/etkisi altında
127
Idioms
in the pocket of (someone)
expr.
(birinin) maşası olmuş
Speaking
128
Speaking
do you have anything in your pocket?
expr.
cebinde bir şey var mı?
129
Speaking
what did you just put in your pocket?
expr.
ne koydun cebine sen?
130
Speaking
I am in pocket
expr.
kardayım
Slang
131
Slang
piss in someone's pocket
v.
aldatmaya çalışmak
132
Slang
piss in someone's pocket
v.
kandırmak
133
Slang
piss in someone's pocket
v.
kerizlemek
134
Slang
piss in (one's) pocket [australia]
v.
(birini) aldatmaya çalışmak
135
Slang
piss in (one's) pocket [australia]
v.
(birini) kandırmaya çalışmak
136
Slang
piss in (one's) pocket [australia]
v.
(birini) pohpohlamak
137
Slang
piss in (one's) pocket [australia]
v.
(birine) yalakalık yapmak
138
Slang
is that a (something) in your pocket, or are you just happy to see me? [cliché]
expr.
cebinde (bir şey) mi var yoksa beni gördüğüne mi heyecanlandın?
139
Slang
is that a (something) in your pocket, or are you just happy to see me? [cliché]
expr.
cebinde muz, silah, salatalık mı taşıyorsun yoksa beni gördüğüne çok mu sevindin?
140
Slang
is that a (something) in your pocket, or are you just happy to see me? [cliché]
expr.
cebinde (bir şey) mi var yoksa beni gördün diye ereksiyon mu oldun?
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of in pocket
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy